Deri kanserinin en tehlikeli versiyonu olan melanomda iki temel yenilik yaÅanıyor.
BUNDAN birkaç yıl önce, kanserin birçok formunda tıbbın neredeyse körleme ilerlemesi karÅısında bazı bilim insanları Åunu iddia ettiler: “Kanser tedavisi bir bilim deÄil, sanattır.”
Meme ve prostat gibi artık uluslararası boyutta bir standarda kavuÅmuÅ türler deÄil söz konusu olan. Ama bazı kanserlerde bırakın hastalıÄın geliÅme sebebini, çoÄu zaman karÅılarındaki tümörün yapısını dahi çözememeleri… İlk yıl içinde hayatta kalma oranlarının hastalıÄın yayılıp metastas yaptıÄı 4. Evre’de yüzde 5′i bile geçememesi… Doktorların müdahalede sadece sezgileri ve yaratıcılıklarıyla ilerlemeleri yüzünden “Buna bilim denilmez” dediler. Ãünkü ne hastanın tedaviye nasıl cevap vereceÄi biliniyor… Ne olası yan etkiler… Ne de yayılma riski olup olmadıÄı… Tek bilinen, o umutsuz istatistikler. Yapılan iÅ ise rakamlara karÅı sürdürülen bir istisna olma mücadelesi… İÅte melanom, tıp dünyasında birçoÄunun “sanat” olduÄunu iddia ettiÄi o kanser türlerinin baÅında geliyor.
KOD ADI: HEDEFLİ TERAPİ
Deri kanserinin en tehlikeli versiyonu sayılan melanomda, tedavinin kesinlik isteyen bir bilime dönüÅtürülmesinde en etkin çabalar son iki yıl içinde ortaya çıktı. O çabaların bugün en yoÄunlaÅtıÄı yerlerin baÅında ise Houston’daki MD Anderson Kanser Merkezi var.
Hastanede melanoma karÅı süren savaÅın koordinasyonunu cerrahiden Dr. Jeffrey Gershenwald ve medikal onkolojiden Dr. Michael Davies yürütüyor. “Kemoterapiye karÅı dayanıklılık ve her yere kolayca yayılma riski, melanomun en ayırt edici özelliÄi” diyen Dr. Davies, bugün melonoma karÅı sürdürülen savaÅın iki önemli cephesi olduÄunu anlattı:
1) BaÄıÅıklık sistemini manipüle edip vücudun kanserli hücrelere saldırmasını saÄlayacak ilaç geliÅtirme çalıÅmaları.
2) Kanser tümörünün genetik analizi sonucu belirlenecek mutasyona uÄramıŠgenlere etki edecek hedefli terapi (targeted therapy).
Melanom tedavisinde baÄıÅıklık sistemini hedef alan ilaçların en yaygın kullanılanı Interleukin 2 (IL-2). Ancak hastaya yüksek dozda verilince yarattıÄı riskler nedeniyle yoÄun bakım koÅullarında uygulanan ilaç, Dr. Davies’in ifadesiyle bu alandaki “en toksik” tedavi. Ãzellikle de kan basıncında yarattıÄı olumsuz etkiler nedeniyle. İÅte melanomda Åu anda yaÅanan dönüÅüm, dozu düÅürülen IL-2 ile birlikte kombine edilen ve Yervoy adıyla satıÅa sunulan ipilimumab ilacı.
AMAà FRENİ KALDIRMAK
İlacı geliÅtiren kiÅi, daha önce ulusal sıralamalarda iki numaralı kanser merkezi Memorial Sloan-Kettering’de çalıÅan Dr. Jim Allison. Åimdi bir numaralı MD Anderson’ın kadrosunda. BMS ilaç Åirketi ile ortak bir çalıÅma yürüten Allison, 90′ların sonunda, baÄıÅıklık sisteminin vücudun kendi dokularına saldırmasını önleyen CTLA-4 adlı bir molekül keÅfediyor. Ve bu molekülü hedefleyip baÄıÅıklık sistemindeki T hücrelerinin melanom hücrelerini algılayıp bunları yok etmesini önleyen freni iptal edecek bir ilaç geliÅtirme çabasına giriÅiyor. Uzun yıllar süren araÅtırmalar ve klinik deneylerin ardından da Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nden (FDA) bundan tam iki yıl önce, 2011′de onay almayı baÅarıyor.
Dr. Davies, “İlaç öylesine baÅarılı oldu ki, 5 yıllık yaÅam süresine dahil olan ileri evrelerdeki hastaların sayısını yüzde 25 artırdık” dedi. Ãç hafta boyunca klinik koÅullarda verilen ipilimumab’in asıl en büyük avantajlarından birinin ise Åimdiye kadar belirlenmiÅ hiçbir yan etkisi bulunmaması olduÄunu söyledi.
KLİNİK DENEY
BRAF genini durduran kombinasyon hangisi
BUGÃN erken evrelerde önce halen cerrahi müdahale gerektiren melanoma karÅı, ileri evrelerde uygulanan en etkili yöntem ise baÄıÅıklık sistemine yönelik ilaçlarla birlikte uygulanan “hedefli terapi” ilaçları. MD Anderson’da uygulanan hedefli terapinin öyküsü, ileri evrelerde tıbbın çaresizliÄi karÅısında dünyanın birçok yerinden hastaların neden MD Anderson gibi ABD’deki üst düzey araÅtırma hastanelerine geldiklerini de açıklıyor. Kanser tümörünün biyolojik yapısını çözüp gen sıralamasını çıkartan ve kansere neden olduÄu düÅünülen mutasyona uÄramıŠgeni önleyici ilaçlar yaratmayı amaçlayan “hedefli terapi”, önce ilk kez bu merkezlerde deneniyor. Ve üç aÅamalı FDA onayı verilmesinden önce bu ilaçların klinik deneyleri sadece buralarda yapılıyor. Ãyle olunca, bu tür ilaçların daha onay almamıÅken bir netice üretme ihtimali karÅısında, maddi gücü olan herkes bir umutla buralara koÅuyor.
YÃZDE 50 MUTASYON
Melanomdaki hedefli terapide, hastalıÄın, vakaların yüzde 50′sinde mutasyona uÄrayan BRAF geninden kaynaklandıÄını keÅfeden Dr. Andy Futreal da bugün MD Anderson’da. Ve BRAF genine karÅı ürettiÄi Vemurafenib adlı enzim önleyiciyi yine uzun yıllardır MD Anderson’da deniyor. İlaç, burada elde edilen baÅarılı sonuçların ardından 2011′de aldıÄı FDA onayıyla artık her yerde uygulanıyor. Dr. Gershenwald, bu ilaçla vakaların yüzde 90′ında tümörü küçültmeyi baÅardıklarını anlattı. Ancak sorun, bir yıl içinde tümör ilaca karÅı direnç geliÅtiriyor ve küçülme duruyor. Bu durumda Dabrafenib ve Trametinib adlı iki ilacın kombinasyonunu kullanıyorlar ki, Dr. Davies, bununla birçok vakada tümörü çok daha fazla kontrol altına alabildiklerini söyledi. Hatta bu ilaçların erken evrelerde nasıl sonuç verdiÄini de araÅtırmaya baÅladıklarını anlattı.
SON TEKNOLOJİ
Proton terapi merkezi bir lüks mü deÄil mi?
KANSER tedavisinin sonuçları üzerine yapılan araÅtırmalar, tıbbın kansere karÅı daha baÅarılı olduÄu meme, prostat, çocuklarda lösemi gibi hastalıklarda saÄlık sektörünün görece homojen olduÄunu gösteriyor. Bu demek oluyor ki, örneÄin üçlü negatif tipi olmadıÄı sürece bir meme kanseri vakasında MD Anderson’da göreceÄiniz tedavi ile size Türkiye’de üst düzey bir hastanede uygulanacak tedavi yüzde 90 oranda aynı. Fark, ölüm oranlarının yüksek olduÄu, melanom türü daha komplike kanser türlerinde ortaya çıkıyor. Ve MD Anderson gibi hastanelerin yürüttükleri klinik deneyler ve kullandıkları üst düzey ekipmanlarla bu kanser türlerine karÅı geliÅtirecekleri tedavi sizin yakınınızdaki hastaneye ulaÅacak kadar fizibıl bir hale gelinceye dek, sadece bu hastanelerde yatanların bir nebze de olsa hayatta kalma Åansı oluyor. Bunun en tipik örneÄi, MD Anderson’da gezdiÄim, dünyada sayısı 40′ı geçmeyen ve Türkiye’de bulunmayan proton terapi merkezi. Merkezin direktörü Dr. Anita Mahajan ile geziyoruz. Maliyeti 200 milyon dolar civarında olan 2006′dan beri hizmet veren bölümde yılda 1000 hasta tedavi ettiklerini, bunların 150′sinin ise çocuklar olduÄunu söylüyor. Ne kadar pahalı olursa olsun, kanser hastası çocukları radyoterapinin yan etkilerinden korumak için yaptıkları iÅin ne kadar önemli olduÄunu anlatıyor. Bir lüks mü?.. ÃrneÄin proton terapi merkezi olmayan Cleveland Clinic’in temsilcilerine göre evet. Ancak orada yapılacak çalıÅmaların kansere karÅı bir kapı açma ihtimali de her zaman mevcut. KonuÅuyoruz. “Ãnümüzdeki hafta Kürdistan’a gidiyorum” dedi bir ara Dr. Mahajan. “Neden” dedim. “Bir proton terapi merkezi kurmak istiyorlar, bilgi istediler” dedi. “Türkiye’den bir talep oldu mu” dedim. “Ben duymadım” dedi.
Solaryum kısıtlansın
MELANOM, MD Anderson’ın geçen yıl baÅlattıÄı ve altı kanser türünü dahil ettiÄi “Ay Yolculukları” programının da bir parçası. İsmi koyulurken, ABD’nin eski baÅkanı John F. Kennedy’nin 50 yıl önce Houston’da yaptıÄı ve Ay’a gitme hedefi belirlediÄi konuÅmadan ilham alınarak oluÅturulan program, bu kanser türlerinde ölümleri ortadan kaldırmayı hedefliyor. Tek bir ilaç ya da tedavi Åekli deÄil. Ãnleme, teÅhis ve tedaviden oluÅan üç ayaklı bir proje bu. Ve iÅin önleme kısmında, yasa yapıcılara ulaÅıp çeÅitli düzenlemeler kabul edilmesini isteyecek kadar aktifler. ÃrneÄin melanoma karÅı mücadele kapsamında hastanenin yer aldıÄı Teksas Eyaleti’nde 21 yaÅından küçüklere solaryumun yasaklanmasını istiyorlar. Bunun için de Brezilya’nın solaryumları tamamen yasaklamasını örnek gösteriyorlar. Dr. Davies, ABD’deki 100 Åehirde, orada bulunan McDonald’s ve Starbucks’ların toplamından daha fazla sayıda solaryum olduÄunu hatırlatıp, iÅin nasıl bir çılgınlık haline geldiÄini aktardı. Ve melanoma neden olan en büyük sebeplerden biri olduÄunu söylediÄi güneÅ yataklarının tehlikesini herkese anlatacaklarını söyledi.
Ãocuklar korkmayın
MELANOMUN önlenmesinde en önemli kısım, çocukların güneÅ yanıklarına maruz kalmalarının önüne geçilmesi. MD Anderson’da baÅta melanom, çocuk kanserleriyle ilgilenen Dr. Dennis Hughes, ABD genelinde her yıl 700-1000 çocuÄa melanom teÅhisi konulduÄunu söyleyerek, “Bunun genetik dahil birçok sebebi var, sadece güneÅ diyemeyiz. Ama Åunu da biliyoruz ki, çocukken yaÅanan güneÅ yanmaları, büyük yaÅlarda melanoma neden olabiliyor. O yüzden ailelerin çocuklarını kesinlikle güneÅ yanmalarından korumaları gerekiyor.”
Dr. Hughes, çocuk vakalarını erken teÅhiste yüzde 70-80 ameliyatla iyileÅtirdiklerini, geri kalana yakın takip ya da ilaç uyguladıklarını anlattı. MD Anderson’da 8 yıldır ameliyat yaptıÄı 100′e yakın çocuÄun hiçbirinde de hastalıÄın tekrarına rastlanmadıÄını belirtti: “Ameliyat ettiÄim çocuklara âHayatınızda mutlaka bir kez daha bunu yaÅayacaksınız. Ama merak etmeyin, dedeleriniz gibi de yaÅlanacaksınız’ diyorum. O çocuklar kendilerine dikkat ettikleri gibi okulda arkadaÅlarına da bunun bilincini aÅılıyorlar. Böylece kansere karÅı gönüllü bir eÄitmene dönüÅüyorlar.”
YARIN:
Meme kanseri tedavisinde son
teknikler…
Kanserde çözüme doÄru
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder