10 Nisan 2013 Çarşamba

Buradan Bir Fransız Toplumu Çıkmaz Mal Bu!

Oyuncu Cem Davran, Sö Sende’de Balçiçek İlter’in sorularını yanıtladı.


Hayat hikayesini anlatan ünlü oyuncu, gündemle ilgili deÄŸerlendirmeler de yaptı. Davran “Ben çocuktum, babamla arkadaÅŸları “Bu memleket adam olma ” diye konuÅŸurlardı. 49 yaşıma geldim, ben de kendimi aynı ÅŸeyleri söylerken buluyorum. Sonuçta mal bu. Buradan baÅŸka bir ÅŸey çıkma ” dedi.


İşte Cem Davran’ın o açıklamaları… .


“BURADAN BİR FRANSI TOPLUMU ÇIKMA , MAL BU”


Açıkcası halkı güvenilme buluyorum. Kahvehanede atıp tutanla ben de dahil ekranda atıp tutan aynı. Rahmetli babamın lafıdır: KumaÅŸ aynı kumaÅŸ. Yıllar içinde ben de babamın haklı olduÄŸunu anladım. Ben çocuktum, babamla arkadaÅŸları “Bu memleket adam olma , bi den adam olma ” filan diye konuÅŸurlardı. 49 yaşıma geldim, ben de kendimi aynı ÅŸeyleri söylerken buluyorum. Muhtemelen bu böyle gidecek. Bu toprağın kokusunda dokusunda olan bir ÅŸey bu. Bunu ca ip kılarsan, üretime döndürürsen gü el. Bunu nefessi kalmaya döndürürsen de kötü. Ancak sonuçta mal bu. Buradan baÅŸka bir ÅŸey çıkma . Buradan bir Fransı toplumu, İngili toplumu, İsveç toplumu çıkma .


“ÖMRÜMÜN KALANINI AKİL MAKİL GİBİ ÅžEYLERLE GEÇİREMEM”


Benim iki tane oÄŸlum var. Bir tanesi 21, diÄŸeri 16 yaşında. Çocuklarımı var, çocuklarımı için bir ÅŸeyleri deÄŸiÅŸtirmeliyi gibi duygulara geldiÄŸim oldu. Ama ben onu da geçtim açıkcası. “Baba ben ikinci sınıftan sonra yurtdışında devam etmek istiyorum”lar, “Baba ÅŸu olan bitene baksana”lar baÅŸlayınca sen de “OÄŸlum ö gürsün, nasıl istiyorsan öyle yap” demeye baÅŸlıyorsun. Bir yandan sen de yaÅŸlanıyorsun. Açıkcası ömrümün kalan günlerini de yok akildi, makildi, öyle ÅŸeylerle geçiremem. Bu duygudayım ÅŸu an. Umarım deÄŸiÅŸme . Tüm düşüncelerimi açıklayan ÅŸey ÅŸudur: Bu ülke ben çocukken saÄŸ bir ülkeydi. Neredeyse 50 yaşındayım, yine saÄŸ bir ülke. Türkiye bence sonsu a kadar saÄŸ bir ülke olacak. Ülkeden beklentilerini i buna göre kurgulamalısını .



“NEREDEYSE HANDE’Yİ YASTIKLA BOÄžUYORDUM”


Davran, Ruhsar di isinin setinde yaÅŸadığı bir anektodu da paylaÅŸtı: Bi de tiyatro adabı vardır. Sette vaktinde, hatta vaktinden önce oluru . Ben iÅŸ konusunda sinirliyimdir, geç kalan olunca da sinirlenirim. Ruhsar ‘ı çekerken bu yü den neredeyse Hande’yi (Atai i) yastıkla boÄŸuyordum. Beni tuttular, sinirimi alamayınca sol tarafıma kısmi felç indi. Bir tane kardiyolog geldi başıma “Cem Bey, si i ne bu hale getirdiyse atın hayatını dan” dedi. Bu da bir dönüm noktası oldu bende. Ondan sonra da hiçbir ÅŸeye öyle sinirlenmedim. Ona yakın sinirlendiÄŸim bile çok a dır. Åžimdi şöyle yapıyorum, gidiyorum sete. Geç kalan mı var, hemen tüyüyorum. Arıyorlar, “Geldi mi gelecek olanlar?” diye soruyorum, geldilerse sete gidiyorum. Bu toprağın sistemi bu. En baÅŸta söylediÄŸim ÅŸey de bu: KumaÅŸ bu.



Buradan Bir Fransı Toplumu Çıkma Mal Bu!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder